Büyükada'dan Kalp ve Damar Cerrahisi Hizmetlerine Erişim

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cenk Eray Yıldız varis tedavisi, Lenfödem, Lipödem, Venöz Ülser ve Diyabetik Ayak gibi damar hastalıkları hakkında objektif bilgi.
Büyükada Kalp Damar Cerrahı | Prof. Dr. Cenk Eray Yıldız | Yorumlar ve Tedaviler

Büyükada'da yaşarken bir kalp veya damar sağlığı sorunuyla karşılaşmak, anakaraya ulaşım gerekliliği nedeniyle ek planlama gerektirebilir. Prof. Dr. Cenk Eray Yıldız, Büyükada'daki hastalar için online danışmanlık ve hibrit tedavi süreçleriyle erişilebilir olmaktadır.

Akademik Kariyeri ve Çalışmaları

Prof. Dr. Cenk Eray Yıldız, 1996 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni bitirmiş, 2004’te ise İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalında ihtisasını tamamlamıştır. Kariyeri boyunca ABD (Boston) ve Almanya'da kök hücre ve yapay kalp destek sistemleri üzerine çalışmalarda bulunmuştur. 2006'da Yeditepe Üniversitesi'ndeki ilk yapay kalp destek cihazı uygulamasında cerrahi ekipte yer almış ve 2012'de Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi bölümünün kuruluşunda görev almıştır. 2013'te Doçent, 2023'te Profesör unvanını almıştır. "Kronik venöz yetersizlik (Varis) tanı ve takibinde kullanılmak üzere genetik (miRNA) biyobelirteçler” konulu bir patent başvurusu bulunmaktadır.

Prof. Dr. Cenk Eray Yıldız'ın Sunduğu Hizmetler

Online ön görüşmenin ardından, kliniğinde sunulan tanı ve tedavi hizmetleri, damar hastalıklarının geniş bir spektrumunu kapsamaktadır:

Varis Tedavisi (Kronik Venöz Yetmezlik)

Toplardamarlardaki kapakçıkların bozulması sonucu kanın geriye kaçması (reflü) ile oluşan venöz yetmezlik durumudur. Tanı, Renkli Doppler Ultrasonografi ile konulur. Tedavide, altta yatan ana damar (genellikle Vena Safena Magna) yetmezliğini hedef alan güncel endovenöz (damar içi) yöntemler kullanılır. Bunlar arasında damarı içeriden ısı ile kapatmayı amaçlayan Endovenöz Lazer Ablasyonu (EVLA) ve Radyofrekans Ablasyonu (RFA) gibi termal yöntemler; veya damarı kimyasal olarak kapatan Köpük Skleroterapisi ve tıbbi yapıştırıcı (siyanoakrilat) ile kapatan yöntemler bulunmaktadır.

Lenfödem Tedavisi

Lenfödem, lenfatik sistemdeki bir bozukluk (doğuştan/primer veya sonradan/sekonder nedenlerle) sonucu, proteinden zengin lenf sıvısının doku aralığında birikmesidir. Bu durum, kol veya bacaklarda kronik, ilerleyici şişlik (ödem) ile karakterizedir. Tedavisi, hastalığı 'yönetmeyi' amaçlayan kronik bir süreçtir ve 'Kompleks Boşaltıcı Fizyoterapi' (manuel lenf drenajı, çok katlı bandajlama, kompresyon çorabı) temelini oluşturur.

Lipödem Tedavisi

Lipödem, neredeyse sadece kadınlarda görülen, vücudun alt yarısında (kalça, bacaklar) simetrik, ağrılı ve orantısız bir yağlanma bozukluğudur. Genellikle diyet ve egzersize dirençlidir. Varis ve lenfödemden farklı bir durum olmakla birlikte, ileri evrelerde lenf sistemine baskı yaparak ikincil lenfödeme (Lipo-Lenfödem) yol açabilir. Tedavisi multidisipliner olup, semptomları (ağrı, hassasiyet) hafifletmeyi amaçlayan konservatif (kompresyon, drenaj) ve cerrahi (lenf koruyucu liposuction) yöntemleri içerir.

Kılcal Damar Tedavisi (Telenjiektazi)

Cilt yüzeyindeki milimetrik, kırmızı-mor renkli ince damar genişlemeleridir (örümcek damarlar). Altta yatan bir venöz yetmezliğin (varis) belirtisi olabilecekleri gibi, bağımsız olarak da gelişebilirler. Tedavilerinde amaç genellikle kozmetiktir. Yöntemler arasında, damar içine kimyasal bir solüsyon enjekte edilen Skleroterapi veya lazer ışığının cilt yüzeyinden (transdermal) uygulandığı Yüzeyel Lazer sistemleri bulunmaktadır.

Ayak Bileği Yara Tedavisi (Venöz Ülser)

Venöz ülser, ileri evre kronik venöz yetmezliğin (varis hastalığı) en ciddi komplikasyonudur. Bacakta (genellikle ayak bileği iç kısmında) artan kronik damar basıncı (venöz hipertansiyon) nedeniyle doku beslenmesinin bozulması sonucu açılan, iyileşmesi zor, kronik yaralardır. Tedavisi, altta yatan venöz kaçağın (varisin) endovenöz yöntemlerle kapatılması ve yara bölgesine yönelik modern yara bakımı, kompresyon tedavisi ve rejeneratif (kök hücre, ESWT) yöntemleri içerir.

Derin Ven Trombozu (Derin Toplardamar Tıkanıklığı)

Derin ven trombozu (DVT), bacaklardaki ana derin toplardamarların bir kan pıhtısı (trombus) ile aniden tıkanması durumudur. Akut dönemde bacakta ani şişme ve ağrı yapar. Asıl riski, bu pıhtının yerinden koparak akciğere gitmesi (Pulmoner Emboli) olasılığıdır. Tedavisi, akut dönemde kan sulandırıcı (antikoagülan) ilaçları veya bazen pıhtı eritici (trombolitik) tedavileri içerir.

Diyabetik Ayak (Atardamar Tıkanıklığı)

Bu alan, diyabetin (şeker hastalığı) neden olduğu atardamar (arter) tıkanıklıkları (Periferik Arter Hastalığı) sonucu gelişen ve uzuv kaybı (amputasyon) riski taşıyan diyabetik ayak yaralarının yönetimini kapsar. Diyabet ayrıca sinir hasarına (nöropati) da yol açarak yara oluşumunu kolaylaştırır. Tedavi multidisipliner olup, kan şekerinin düzenlenmesi, yara bakımı, enfeksiyon kontrolü ve tıkalı atardamarların açılması veya ESWT (Şok Dalga Tedavisi) gibi yeni damar oluşumunu (anjiyogenez) destekleyen yöntemleri içerir.

Buerger Hastalığı (Tromboanjiitis Obliterans)

Buerger hastalığı, özellikle sigara kullanımı ile güçlü bir ilişkisi olan, el ve ayaklardaki küçük ve orta boy atardamarları (bazen toplardamarları da) tıkayan iltihaplı (enflamatuar) bir damar hastalığıdır. Genç erkeklerde daha sık görülür. Parmaklarda şiddetli ağrı, soğukluk, morarma ve ilerleyen dönemlerde iyileşmeyen yaralara (gangren) yol açabilir. Tedavinin mutlak temeli sigaranın bırakılmasıdır.

Damar Hastalıkları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Varis hastalığının belirtileri nelerdir ve ne zaman doktora gidilmelidir?

Varisin en yaygın belirtileri bacaklarda ağrı, ağırlık hissi, gün sonuna doğru artan şişlik (ödem), gece krampları, kaşıntı ve huzursuz bacak sendromudur. Cilt yüzeyinde görünür hale gelen kıvrıntılı damarlar ise ileri bir aşamayı gösterebilir. Bu şikayetler günlük yaşam kalitesini etkilemeye başladığında, bir Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanına başvurulmalı ve Renkli Doppler Ultrasonografi ile damar haritası çıkarılmalıdır.

Lipödem ve Lenfödem arasındaki temel fark nedir?

Bu iki durum sıklıkla karıştırılır. Lipödem, neredeyse sadece kadınlarda görülen, hormonal temelli, simetrik ve ağrılı bir yağ dokusu birikimi hastalığıdır; ayak sırtını tutmaz. Lenfödem ise, lenf sistemindeki bir bozukluk (doğuştan veya sonradan) nedeniyle lenf sıvısının birikmesidir; genellikle asimetriktir ve ayak sırtını da tutar (Stemmer belirtisi pozitiftir).

Varis tedavisi sonrası (lazer, radyofrekans) hastalık tekrarlar mı?

Modern endovenöz (damar içi) yöntemler (lazer, radyofrekans vb.), tedavi edilen damarda (altta yatan ana kaçak) hastalığın tekrarlama olasılığını minimuma indirir (nüks oranı düşüktür). Ancak varis, genetik yatkınlığı olan kronik bir damar zayıflığı durumu olduğu için, tedavi edilmemiş başka damarlarda veya farklı bölgelerde yeni varislerin oluşma ihtimali vardır. Bu nedenle, tedavi sonrası yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli kontroller önemlidir.

Diyabetik ayak yaraları neden oluşur ve nasıl önlenir?

Diyabetik ayak yaraları iki ana nedenle oluşur: 1) Nöropati (sinir hasarı): Diyabet, sinir uçlarına hasar verir, hasta ayağını hissetmez, yaralanmaları (ayakkabı vurması vb.) fark etmez. 2) Periferik Arter Hastalığı (damar tıkanıklığı): Diyabet, atardamarları tıkayarak ayağın beslenmesini bozar, bu nedenle açılan yara iyileşemez. Önlemenin temeli, kan şekerini çok sıkı kontrol altında tutmak, her gün ayakları (görerek) kontrol etmek, doğru (yumuşak, dikişsiz) ayakkabıyı giymek ve tırnak bakımını travmatik olmayan şekilde yapmaktır.

Buerger hastalığının tedavisi nedir? Sigarayı bırakmak yeterli midir?

Buerger hastalığının (Tromboanjiitis Obliterans) bilinen tek ve mutlak tedavisi, sigara ve tütün ürünlerinin (nargile, elektronik sigara dahil) tamamen ve kalıcı olarak bırakılmasıdır. Sigara bırakıldığında, hastaların çoğunda hastalığın ilerlemesi durur ve ağrılar azalır. Ancak sigara bırakılmazsa, hastalık ilerleyerek uzuv kaybına (amputasyon) kadar gider. Sigaranın bırakılmasına ek olarak, kan akışını artıran ilaçlar, yara bakımı ve bazen rejeneratif (kök hücre, ESWT) tedaviler de semptomları hafifletmek için kullanılabilir.

Girişimsel tedaviler sonrası iyileşme süreci nasıldır?

Girişimsel (minimal invaziv) tedavilerin avantajı, iyileşme sürecinin hızlı olmasıdır. Hastaların büyük çoğunluğu, işlemden hemen sonra yürüyerek günlük hayatlarına dönebilir. Cerrahi kesi olmadığı için ağrı genellikle minimum düzeydedir ve uzun bir istirahat dönemi gerektirmez.

 

İçeriğimiz Büyükada'da yaşayan ve kalp damar cerrahisi hakkınad bilgi almak isteyen hastalar için akademik ve bilgi verici odaklı hazırlanmıştır.

Yorum Yap

Büyükada En Güzel Oteli
Büyükada En Güzel Oteli Şimdi Rezervasyon Yap – Adalarda Yeriniz Hazır!